Bilgem Çakır ile Röportaj (Deneyim Mühim…)


Bir dersin projesi kapsamında Youtube’daki “Yalın Kod” kanalının sahibi, daha önce Microsoft ve Amazon'da çalışmış ve şimdilerde kendisine ait bir şirketi olan “Bilgem Çakır” ile bir röportaj gerçekleştirdik. Aslında bu yazışmayı sadece bir röportaj olarak görmüyorum, deneyimlerin ve yaşanmışlıkların paylaşıldığı küçük bir rehber olarak değerlendiriyorum. Kişisel gelişim kitaplarının çoğunda yazarlar yapmadığı bir sürü şeyi insanlara salık verirken, Sayın Bilgem Bey bizimle tecrübe ettiği detayları paylaştı.  Sonuçta bizim geçtiğimiz yollardan seneler evvel geçmiş olan birisiyle konuşmak gelecek hakkında fikir sahibi olmamızı kolaylaştıracaktır. Bir ders projesi olarak başladığımız bu işi, bir ödevden çok daha anlamlı bir hale getirdiği için kendisine gerçekten çok teşekkür ediyorum.

Soruları teknik değil kariyer ve sosyal anlamda kazanımlar elde etmek gayesiyle hazırladığımızı belirterek röportajı doğrudan paylaşıyorum.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


1. Bilgem Çakır kimdir, ne yapar ve ne yapmak ister?

Ben bir kod püristiyim :) Benim için her şeyden önemli iki şey var: Bir problemi çözen en yalın çözümü üretmek ve başladığım işleri bitirmek. İstediğim şeyleri inşa etmek için gereken ne kadar yeti varsa da bunları edinmeye çalışıyorum.

80'lerin sonlarında kod yazmaya başladım. Üniversiteden mezun olana kadar bayağı kod yazmıştım bile. Sonra 7 yıl kadar Türkiye'de ve Avrupa’da çalıştım. Tüketici elektroniği ürünleri ve oyunlar üzerine. Sonra 11 yıl kadar da Amerika'da Microsoft ve Amazon'da çalıştım.

Son üç aydır da kendi başlattığım "indie game" stüdyosunda hayalimdeki oyunu inşa ediyorum.

2. Yurt içi ve yurt dışı deneyimlerinizi maddi ve manevi bakımdan kıyaslar mısınız? Yazılım sektörünü temel alırsak yurt dışında çalışmak bize yurt içinde çalışmaya kıyasla neler vadediyor? “Mutlaka yurt dışı da olsun” der misiniz?

Ben olaya yurt içi veya dışı diye bakmıyorum. Benim üzerinde çalışmak istediğim problem ile kim dünyanın neresinde uğraşıyorsa, ben de oraya gitmekten çekinmem. Yurt içinde de dışında da çok sevdiğim projelerde yer aldım. Zaten bugüne kadar kariyerimde hep sevdiğim projelerde yer aldım. Sevmediğim, bana faydası olmayan projeler yapmak zorunda kalırsam oradan ayrıldım.

Yurtdışına çıkma sebebim daha büyük ölçekli projeleri görmekti. Ve o projeler Türkiye'de yoktu.

3. İş hayatı için akademik bir kariyerin önemi hakkında neler düşünüyorsunuz? Akademik bir arka plana sahip bir kişiyle iş hayatında tecrübesi olan birisi arasında ne gibi farklar veya avantaj/dezavantajlar vardır?

Akademik dünya ve iş dünyası çok farklı özelliklere sahip. Pratikte benim gözlemlerime göre çok üstün körü bir genelleme yapacak olursam, sektördeki mühendisler proje bitirmeyi, zaman baskısını, ve kurumsal kod yazmayı daha iyi biliyor. Akademisyenler de arkasında yatan bilimsel ve matematiksel kavramlara daha iyi hakim oluyor. Elbette bunun istisnaları var.

Ancak ben bu farklılaşmayı gereksiz ve zararlı buluyorum. İyi mühendis alanına derinlemesine hakim olmalı. Akademide veya sektörde olması bu ihtiyacı bence azaltmıyor. Ve iyi mühendis daha yüksek tempoda çalışabilmeli. Dolayısıyla benim idealimdeki mühendis akademi ve sektör arasında hiç zorlanmadan gidip gelebilir.

4. Bir önceki soruyla ilişkili olarak; bir alanda kendisini geliştirmek için, kendisini okuldan soyutlayan ve bunu yaparken kendisini bu alanda gerçekten geliştirip başarılı da olan arkadaşlarımız var. Aslında bu durum bizim de özendiğimiz bir durum ama okul hayatı bakımından olumsuzluklar yaratabiliyor. Bu durum hakkında kişisel düşüncelerinizi alabilir miyiz? Hayallerimizin peşinde ardımıza bakmadan koşmak mı, yoksa olabildiğince dengeli bir şekilde hayallerimize ulaşmaya çalışmak mı?

Ben mezun olduğunda mutlaka okulda verilenin dışında da kendi inisiyatifi ile pek çok yan proje yapmış mühendislerle çalışmayı tercih ederim. Bir mühendis ilk işine girdiğinde yazdığı tek kod okuldaki ödevler olmamalı.

Ama akademik kariyer ile ilgilenen birinin de not ortalamasına ihtiyacı var (bu sektörde geçerli değil, kimsenin 20 yılda kimseye GPA sorduğunu görmedim). Dolayısıyla lisans seviyesindeki öğrencilerin not ortalamalarını çok düşürmeden seçeneklerini bol tuttukları bir yol izlemeleri bence mantıklı.

Yani bu iki soru bence akademik gitmek ile profesyonel gitmek birbirinden çok ayrı patikalarmış gibi bir algıdan besleniyor. Ben bu algıya katılmıyorum. Bence iyi mühendis hem akademik yetileri kuvvetli hem profesyonel disiplini kuvvetli olandır.

Bu yüzden bence en ideali kesinlikle hayallerin peşinden koşmak, ama bunu yaparken not ortalamasını da yüksek tutmak, hocalarla yakın ilişkiler içinde olup onlarla yakın çalışmak.

5. Yazılım sektörü görüldüğü ve bilindiği üzere ucu açık, çok geniş bir sektör. Sizce bu sektörün gelecekte daha fazla ihtiyaç duyulacak ve bu ihtiyaca binaen popülerliği diğerlerine göre daha fazla olacak olan alanlar nelerdir? “Sizin yerinizde olsam zaman kaybetmeden şu alan/alanlar üzerinde kendimi geliştirmeye bakarım” dediğiniz alanlar var mı, varsa nelerdir?

Bu konuda benim tavsiyem hangi alanların popüler olacağına dair tahmin yürütmektense, bir alanın popüler kalıp kalmayacağına dair bir test uygulamak. Bence içinde matematik barındıran alanlar her zaman değerli kalmaya devam ediyor. Çünkü çoğunluğun matematiği yeterince iyi değil. Matematik gerektiren alanlar tenha kalıyor. Ve o alanların uzmanları da hep değerli kalıyor. Örnek olarak, graphics, vision, ai, machine learning vs.

6. Okul dönemi bitmeden mutlaka yapın dediğiniz, okul zamanında yapılması gerekenler listeniz var mı? Varsa bu listeyi açar mısınız? Çünkü bizimde çok zamanımız kalmadı. :)

Geçenlerde bununla ilgili bir üniversitede konuşmuştum. Bence mezun olmadan yapılacak 5 şey var:

- küçük bir oyun bitirmek (mesela tetris). Ama her şeyiyle cilalı şekilde bitirmek
- küçük bir web app bitirmek: üye ol, bir data gir, sonra queryler yap (front end, back end, db)
- akademisyenlerle bire bir en az 10 saat geçirmek. Çalıştıkları alanları anlamak
- sektörden profesyonellerle bire bir en az 10 saat.
- game jam/ hackathon tarzı en az bir zaman kısıtlı aktiviteye katılmak. Profesyonel hayattaki zaman baskısının tadına bakmak

Ben mezun olmadan önce bu 5 şeyden 1.5 - 2 tanesini yapabilmiştim. O yüzden mezun olmadan yapamasanız da dünyanın sonu değil en kısa zamanda yapmaya çalışmak lazım.

7. Amazon, Google, Microsoft gibi global ölçekli büyük firmalarda çalışmak için kariyerimizde nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Böyle bir hedefimiz varsa şimdiden ne yapmalıyız?

Teknik olarak hiçbir konudan korkmadan, aç ve istekli bir şekilde çalışmak ve kendini geliştirmek gerekiyor. Çok fazla kod yazmak önemli. Özellikle öğrencilik ve yeni mezun olunan ilk yıllarda bol bol kafadan proje uydurup kod yazmak hedeflenmeli.

8. Linkedin profilinizden gördüğümüz kadarıyla Microsoft ve Amazon şirketlerde uzun yıllar yazılım geliştirme mühendisi olarak çalışmışsınız. Bu şirketlerdeki çalışma ortamını mesleğinizin gözüyle baktığınızda nasıl değerlendirirsiniz? Küçük ölçekli bir yazılım geliştirme takımında çalışmakla bu bahsettiğimiz büyük global şirketlerde çalışmak arasında ne gibi farklar var, bizim için açar mısınız?

Büyük global şirketlerin bazı avantaj ve dezavantajları var. En önemli avantaj çok değişik yerlerden gelmiş insanlarla bir arada çalışma imkânı vermesi. Bunun neden olduğunu kimse tam açıklayamıyor, ama birbirine benzemeyen insanlardan kurulu takımlar bir şekilde hepsinin güçlü yönlerini birleştirip zayıf yönlerini ortadan kaldırıyor.

Genelde daha maceracı ve çılgın projelere de kalkışabiliyor bu şirketler. Çünkü çok imkanları var.

Dezavantaj olarak ise bazen içlerinde bulunan rekabet ve terfi gibi konuların daha yavaş ilerlemesi söylenebilir. Ayrıca, bazen büyük ekiplerin yön değiştirmesi çok zor oluyor ve bazı hatalardan dönülemiyor.

Küçük şirketlerde bir bireyin olaylara etkisi daha büyük oluyor ve bu daha tatminkâr olabilir. Ancak orada da kaynak azlığı problem olabiliyor. Maaş alamadığınız aylar veya batmakta olan startupta çalışma tecrübelerim de olduğu için, onun da bazen gergin bir deneyim olduğunu söyleyebilirim.

9. Elektrik ve Elektronik mühendisliği mezunu olduğunuz görüyoruz. Neden yazılım? Sizi bu alana çeken ne oldu? Bizim ortak düşüncemiz bu mesleğin adayları olduğumuz için çok şanslı olduğumuzdur. Sizde bu düşünceye katılıyor musunuz?

Ben orta okuldan beri yazılım geliştiriyordum. Bölümün EE olması, ÖYS cilvesi. EE bölümünde 4. sınıfta alt alan seçilir. Ben orada da ful bilgisayar dersleri almıştım zaten (441-447).

Benim ilgi alanım end-to-end sistemler. Yazılım veya donanım diye çok da ayırmıyorum aslında. Şu anda donanım daha oturmuş bir disiplin, daha büyük riskler yazılım tarafında (donanımcılar ne yaptıklarını biliyor, biz yazılımcılar ne yaptığımızı tam bilmiyoruz). Bu yüzden yazılım tarafında daha ağırlıklı duruyorum.

Ben mühendis olduğum için şanslıyım/mutluyum. Sadece yazılım değil bütün mühendislik dallarını kutsal görüyorum. Dünya'da çözülmesi gereken çok fazla teknik problem var. Bu problemleri çözmek de bizim işimiz.

10. Bilgem Çakır’ın birçok mesleki ilgilerinin yanında müzik ile de ilgilendiğini de görüyoruz. Hayatımızda her şey mesleğimiz değildir şüphesiz, hobilerde hayatımızın önemli birer parçalarıdır. Biz şunu merak ediyoruz; mesleki alanlar dışındaki hobiler -bu hobilerde insanlar için kuşkusuz çok önemli ve yaralıdır- mesleki alanda, herhangi bir yerde size pozitif bir değer kattı mı? Mesela iş görüşmelerinde müzikle ilgilenmeniz başvurduğunuz şirket açısından ne ifade ediyor?

İş dünyasında son yıllarda çok bahsedilen bir konu çalışanların T-şekilli olması. Yani en az bir alanda çok derin ama başka alanlarda da bilgi ve yeti sahibi olmak. Bence T şekilli hale gelmenin en iyi yollarından biri derinliği olan yan hobilere sahip olmak.

Hobi terimini de tam açıklamak lazım. Bazen insanlar "hobilerim, televizyon seyretmek, kitap okumak, bilgisayar oynamak vs" diyor. Bunlar hobi değil. Hobi, içinde sizin bir değer ürettiğiniz, bunu üretebilmek için de bazı ekstra yetiler kazanmak zorunda kaldığınız alandır.

İçinde bir şeyler ürettiğiniz bir hobiniz varsa, ilgisiz bile görünse (mesela marangozluk) bir iş görüşmesinde bu karşınızdakine, sizin başka biri zorlamadan kendi inisiyatifinizle bir konuya efor harcayıp öğrenebildiğinizi boş durmadığınızı sinyaller. Bunun faydasını kendim de çok gördüm, başkalarının gördüğüne de çok tanık oldum.


Öncelikle yeni kurduğunuz “Night Lore Studios” için sizi kutlar ve yapacağınız çalışmalarda başarılar dileriz. Bu bağlamda sormak istediğimiz birkaç soru var.

11. Bir şirkette, bir takımın parçası olarak çalışmaktansa kendi şirketinizi kurmak çok daha büyük bir sorumluluk ve risk getiriyor. Ne kadar süredir kendi şirketinizi kurma düşüncesine sahiptiniz? Bu düşüncenizi gerçekleştirmekte size cesaret veren veya sizi bu konuda motive eden şeyler nelerdir?

Bir gün kendi şirketimi kurmak en başından beri ufak ufak aklımdaydı. Ancak bunu finanse edebilecek imkanlara ulaşmam için 20 yıl çalışmam gerekti :)

Yapmak istediğim spesifik bir oyun var. Ve bu oyunun tam olarak nasıl bir süreçle inşa edilmesi gerektiğine dair de inandığım fikirler var. Bunlar popüler fikirler değil ve bunu gerçekleştirebilmemin tek yolu, kimseyi ikna etmem gerekmeden kendi başıma yapmam.

Yazılım sektörünün genel olarak kaynak kullanımı bakımından toplu bir akıl tutulması yaşadığını düşünüyorum. Gerekenden çok daha büyük takımlar, gerekenden çok daha karmaşık çözümler üretmeye çalışıp, bunu da yüzüne gözüne bulaştırıyor. Bunun çok geçerli sebepleri var ama durum bu. Ben bunun bazı yetilere sahip mühendisler için bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca Night Lore Studios bir şekilde başarısız olsa kolaylıkla kurumsal hayata dönebilirim. Yani başarısızlığın bedeli de benim için çok yüksek değil.

Bu sebeplerin birleşimi beni motive eden şey oldu.


12. Night Lore Studios hakkında internet üzerinde araştırdığımızda pek bir bilgi bulamadık. Eğer cevaplamak isterseniz; Night Lore Studios’un amacı nedir, ne tür oyunlar üzerinde çalışmayı hedefliyor, kısa ve uzun vadeli hedefleri nelerdir?

Night Lore Studios, insanları kandırmayan, içinde gereksiz tek bir bit barındırmayan, yalın ve derin oyunlar yapmak amacıyla kuruldu. İlk oyunu PC platformu için bir Amerikan Futbolu oyunu. Bu oyunu 2017 sonu 2018 başı gibi bir dönemde çıkarmayı hedefliyor.

Bundan sonraki dönemde de gereksiz büyümeyen (mesela bu stüdyonun tarihi boyunca 5-6 kişiyi aşması olasılığı bana göre çok düşük), yalınlık ve derinlikten ödün vermeyen az sayıda oyun yapmak üzerine uzun vadeli hedefler taşıdığını söyleyebiliriz.


Son soru olarak bize “o kadar soru sordunuz ama aslında şu soruyu/soruları sormalıydınız” dediğiniz soru veya sorular varsa onların cevaplarını rica edeceğiz. :)


           Yoo, gayet güzel sorular hazırlamışsınız. Umarım cevaplar sizin için faydalı ve tatmin edici olmuştur :)

Sevgiler,

Bilgem


---------------------------------------------------------------------------------------------------------



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşletim Sistemleri Günlüğüm-2 : PROCESS DURUMLARI (PROCESS STATES)

Bitirme Projesi 6 - Rapor - İkili Sınıflandırma (Binary Classification)